Yazar : Doğan Kitap

Akıla Bir Konuşmam Oldu - Fazıl Say  Akıla Bir Konuşmam Oldu - Fazıl Say Dünyaca ünlü, Anadolu kültürm ve yaşantısını bestelediği eserleriyle dünyaya tanıtan piyanist Fazıl Say, aynı zamanda bir eserinin de adı olan Akıla Bir Konuşmam Oldu kitabıyla bu kez okurlarının karşısında.  Daha önce çeşitli platformalardaki sosyal medya hesaplarında paylaştığı yazılardan bir kısmını da içeren kitabında genel olarak yaşam tecrübelerinden yaşadığı bazı zorluklardan bahsederken hayata ve yaşama dair düşüncelerininyer aldığı yazılarını da okurla paylaşıyor. Aynı adla yazılmış bir Ömer Hayam şiri olan Akıla Bir Konuşmam Oldu, aynı zamanda Fazıl Say'ın bestesi ve Serenad Bağcan'ın yorumladığı bir müzik eseridir. Kitap olarak da Fazıl Say'ın denemelerinin derlendiği bir eserdir. "Edebiyatçı olmak gibi bir kaygım yok" diyen Fazıl Say, bu kitabında da kendi hayatından, sanatçı kimliğinden, duygu ve düşüncelerinden bahseder. Atatürk, Nazım Hikmet gibi etkilendiği kişilere de kitabında yer verir. Bir röportajında kitabı ile ilgili şunları söylemiştir: "Tarkovski, 'dünya mükemel olmadığı için sanat vardır. ' der. Belki mükemel bir dünya hiçbir zaman olmayacak, ama hür, eşit, doğal ve mutlu olmayı hepimiz çok özlüyoruz. Bu kitap, işte bu iyiye olan özlemi 'çok' anlatır. içtenlikle…" Dört bölümden oluşan kitabın er bir bölümünün adı Dünyam, Yüzler, Şairlerim, Çocuklarım’dır. Kendi iç sesi ile söyleşen yazar, oldukça içten ve sade bir dile düşüncelerini dile getirmiştir. Bu da okurken sizi kendi iç benliğinizle konuşmaya, hesaplaşmaya sürükleyecektir.  Kitap Hakında: İnsan iyi hisederse iyi yaşar. "İyi" ile sarmalandığında iyi şeyler üretir. İyi hisetmeyi, iyiye inanırsa bulur. “İyi"yi kimi insan Tanrı'da bulur, kimisi meleklerde. Kimisi çiçeklerde, kimisi ağaçlarda. Kimisi aşkta, kimisi sevgilide, kimisi çocuklarda, kimisi müzikte, kimisi fizikte. İyiden aldığımız güçle yaşarız. İyinin dokunduğu yerden filizleniriz. İyiden aldığımız güçle yaptıklarımız "umut" olur. Tabular ve önyargılarla insanlar birbirini düşman ilan ediyor. Çok da iyi bir dünya değil aslında burası. Yine de umutlarınızı yok etmeyin. Bu evrende iyi de var. Sabırlı ol. Güçlü ol. İçine çek nefesi. Hayatı, iyiyi içine çek. "Evrendeki iyiden asla vazgeçme. " Yazar Hakında:  Fazıl Say , her yıl beş kıtada verdiği yüzden fazla konser ile günümüzün en tanınmış klasik müzik sanatçılarından birisidir. Say, öğrenimini Hacetepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı ve Düseldorf Schuman Akademisi’nde tamamladı. Hocaları, Türkiye’deki başlıca müzik pedagogları olan , Mithat Fenmen, Kamuran Gündemir ‘di. Almanya’da ise , ünlü piyanist David Levine ile çalıştı. 194 yılında New York’da Genç Konser Sanatçıları Yarışması’nda dünya birincisi olduktan sonra bütün hızıyla konser hayatı başladı. Dünyanın farklı ülke ve şehirlerinde , büyük orkestralar ve şefler ile çalıştı. Salzburg, Luzern, Montpelier, Schleswig Holstein, Rheingau gibi pek çok festivalde daimi sanatçı olarak yer aldı. Solo resitalerinin yanı sıra, Maxim Vengerov, Patricia Kopatchinskaja, Sabine Meyer gibi sanatçılar ile beraber çalıştı, duolar kurdu ve dünya turnelerine çıktı. Caz müziğine de duyduğu ilgi dolayısıyla, Montreux Jaz Festivali’ne beş kere olmak üzere pek çok caz festivaline katıldı, yarışmalarda jüri başkanlığı yaptı. Bir yorumcu olarak, Bach’dan Stravinski’ye Mozart’dan Ravel’e, Bethoven’dan Musorgski’ye kadar pek çok farklı bestecinin eserlerini kaydetiği CD’ler 30’dan fazla ödül ile onurlandırıldı. Sanatçı, yorumcu ve besteci olarak dört kez ECHO Ödülü ‘nü aldı. Pek çok kez Diapason d’Or Ödülü, Choc de Clasic Ödülü’ne layık görüldü. Son yılarda yorumcu kimliğinin yanı sıra , besteci kimliği ile de ön plana çıkan Fazıl Say , çalışmalarını bu yönde yoğunlaştırdı. İstanbul Senfonisi , Mezopotamya ve Universe senfonileri, Haremde 101 Gece keman konçertosu, Hezarfen ney konçertosu, Hayam klarinet konçertosu, İpek Yolu ve Anadolu’nun Sesizliği piyano konçertoları, Water, Nirvana Yanıyor ve Gezi Park Üçlemesi, Overture 1914, Four Preludes, Symphonic Dances, Grand Bazar gibi orkestra eserleri besteledi. Divorce, 4 Şehir sonatı, Space Jump, Chamber Symphony gibi pek çok oda müziği eseri besteledi, kaydeti. Bu eserler dünyanın her yerinde hem kendisi, hem de farklı yorumcular tarafından repertuvara alındı. Ayrıca, Nâzım Oratoryosu, Metin Altıok Ağıtı, Sait Faik ve Hermias , onun edebiyatı ve müziği bütünleştirerek kurguladığı Türkçe eserleridir. Genç yaşlarında kurgulamaya başlayıp yılarca üzerine çalıştığı “İlk Şarkılar” ve “Yeni Şarkılar” projeleri , 2013-2015 yıları arasında çok satan albümler arasında yer aldı. Fazıl Say’ın, 2015’de aktif olarak çalışmalarına başladığı ve uzun zamandır hayalini kurduğu bir proje olan, farklı konseptlerde Türk Bestecileri’nin eserlerine yer verilecek Türk Bestecileri Serisi, 2016 itibariyle “Çocuklar İçin” albümü ile dinleyicilerle buluşmaya başladı. Say, 2017 yılınd, 25’incisi düzenlenen ECHO Klasik‘in sahiplerinden biri oldu. Salzburg’un ünlü konser salonu Mozarteum‘da gerçekleştirdiği altı cd’den oluşan ve Warner Music etiketiyle dünyada, Türkiye’de ise Ada Müzik etiketiyle yayınlayan Mozart Complete Piano Sonatas albüm kaydı ile, Echo Ödüleri Solo Albüm (17’nci ve 18’inci yüzyıl eserleri ve öncesi ) piyano kaydı kategorisinde ödül aldı. Fazıl Say ayrıca kurucuları arasında yer aldığı, gençlerden oluşan Nâzım Hikmet Korosu’nun Sanat Direktörlüğü görevini sürdürmektedir. Say’ın Akıla Bir Konuşmam oldu dışında, Uçak Notları ve Yalnızlık Kederi adında iki kitabı daha vardır.