Yazar : Günışığı Kitaplığı

Büyük Tuzak - Aslı Der Eski bir laneti canlandıran Prens Mila, Masalar Ülkesi’nde bir felaketin başlamasına neden olur. Hızla sözcüklerini unutarak kısa sürede konuşamaz hale gelen insanlar, düzenbaz Mila sayesinde suçlunun Şeroks olduğuna inanırlar. Küçük Cadı artık hem kaçmak, hem de Fare Pibo’nun sarayın Arşiv Odası’nda yediği masalı yeniden yazmak zorundadır. Şeroks masalı zamanında yetiştiremezse, Masalar Ülkesi dilini de özgürlüğünü de yitirecek midir? Genelikle halkın yaratığı, ağızdan ağıza aktarılan, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, çoğunlukla olağanüstü durum ve olayları yine olağanüstü kahramanlara bağlayarak anlatan halk hikâyelerine masal denir. Masal, anonim bir türdür. Çoğu zaman halkın otoriteye veya kendisi üzerinde baskı kuran diğer unsurlara karşı sesiz tepkisi, pasif direnişidir. Masalardaki kötüler. her zaman kaybederler gerçekten. Öyle ki, o kötülerin bugün isimleri hatırlanmaz bile, ama onları eleştiren masalar hâlâ akıldadır. Sıkıcı bir masal tanımı yaptığımın, beylik cümleler kurduğumun farkındayım. Ama masalın bu özeliğini anlatmak için daha kurgusal şeyler yazmayı Aslı Der zaten yapmış. Büyük Tuzak isimli romanda, ki Küçük Cadı Şeroks’un ikinci macerasıdır, düzenbaz Prens Mila masaları ortadan kaldırır ve suçu Şeroks’un üzerine atar. Masaların ortadan kaybolması ve yenilerinin yazılmaması yüzünden Masalar Ülkesi’nde korkunç felaketler başlayacaktır. Zira halk sözcükleri unutacak ve kısa sürede konuşamaz olacaktır. Ama kahramanımız Şeroks hem Prens Mila’nın arşiv odasına ulaşmasını engeleyecek, hem hem kaybolan masalı yeniden yazacaktır. Bu sayede yeni masalar yazılmaya devam edeceği gibi Masalar Ülkesi de eski mesut günlerine geri dönecektir. Aslı Der’den ‘dil bilinci’ üzerine kurulmuş çağdaş bir masal, belki sadece küçükler için bile değil!Çağlayan ÇevikBir Paragraf.