Yazar : Kolektif

Tarih yazımında pek az kitap, bir çığır açarak sonraki bütün çalışmalar üzerinde bir iz bırakabilmeyi başarmıştır. Jacob Burckhardtın İtalyada Rönesans Kültürü isimli kitabı, bu nadir eserlerden biri. Rönesansın İtalyada hangi şartlar altında doğup geliştiğini, birincil kaynaklar ışığında, büyük bir ustalıkla ve kendine özgü bir üslupla yorumlayan Burckhardt, bireyin doğuşunu da gözler önüne sererek, yirminci yüzyıl tarihçiliğinin en popüler araştırma konularından birinin temellerini atmıştır. Kitabın ilk bölümünde, dönemin siyasi tablosunu ele alan Burckhardt, sonraki bölümlerde, Rönesans kültürünü yaratanların başarılarını ve zaaflarını kapsamlı bir şekilde değerlendirerek, bir dönemi ete kemiğe büründürüyor.Rankenin öğrencisi, Wölfflinin hocası olan Jacob Burckhardtın, bir anlamda, Diltheyin teorisini oluşturacağı tarih anlayışının da önünü açtığı söylenebilir. Nietzschenin büyük üstat olarak nitelendirdiği Burckhardt, yirminci yüzyılda Huizinga, Cassirer, Warburg gibi birçok önemli ismi de etkilemiştir.Bütün olarak Burckhardtın eseri, bizzat tarih yazımının bir sanat haline gelebileceğinin de en iyi örneği olsa gerek. Dünya tarihçiliğinin tartışmasız en önemli eserlerinden biri olan İtalyada Rönesans Kültürünü, rahmetli Bekir Sıtkı Baykalın Almancadan çevirisiyle sunuyoruz.Tarih, bir çağın, bir başka çağda dikkate değer bulduğu şeylerin kaydıdır. J. BurckhardtJacob Burckhardt (1818-1897): İsviçre doğumlu Burckhardt, tarih ve sanat tarihi disiplinlerinde verdiği ölümsüz eserlerle dünya tarihçiliğine yön vermiştir. Az ama öz yazan Burckhardt, özellikle, ele aldığı dönemlerin ve kişilerin tarihsel karakterini kavrayıp yorumlamaktaki başarısıyla anılmaktadır. Döneminin entelektüel dünyasından nispeten uzakta geçen çalışma hayatı boyunca dostluk kurduğu isimlerden biri de, kendisini yakından takip eden Nietzscheydi. Burckhardt, yalnızca 19. yüzyılın en büyük tarihçilerinden biri değil; aynı zamanda günümüz okurlarına en kolay hitap eden isimlerden biri olmayı da sürdürüyor… Daha az göster