Yazar : Düşün Yayıncılık

Şeytan Üçgeni "Şeytan Üçgeni" nitelemesinin rahatsız edici olduğunu biliyorum. Özelikle bid'atın dini değiştirmek olduğunu anlamadan, bid'atla ilgisi olmadığı halde kaşık çatal, minare ve otomobil gibi her yeniliğe bid'at dedikten sonra dönüp bunların kötü değil güzel bid'at olduğu savunmasını yaparak iyi bid'atkötü bid'at anlayışını/bid'atını çıkaran, şunun hakı ve hatırı için, bunun yüzü suyu hürmetine deyip şahıs, yer ve zaman gibi değişik şeylerle tevesül eden ve yemek duasından nikah duasına, hatim duasından cenaze ve kabir duasına, telkine ve mezar taşına kadar hemen her duada ve her yerde şundan bundan şefat dileyen çevrelerin bu nitelemeye hoş bakmayacaklarını biliyorum. Ama tarih boyunca Şeytan'ın ve işbirlikçilerinin tevhidten sapmaları süsleyerek vahyin öğretiği imanı, salih ameli, ihlası, kısaca Müslümanın hayatını oluşturan islamı bu yolarla sulandırdığını, bulandırdığını, çığırından çıkardığını, bozduğunu, saptırdığını ve değiştirdiğini de biliyorum. Onun için dini bozan, şirke ve sonunda ceheneme götürebilen bu sapmaları bundan daha net yahut ürkütücü ifade edecek başka bir isim bulamadığımı belirtmeliyim.