Yazar : Underground Poetix XIV Dergisi

UP XIV / Underground Poetix XIV Dergisi Sayı : 13 / Nisan 2016 “Ne çok ölmüşüm dün gece. lanet olsun; gerçekten de çok fazla ölmüşsündür”, demişsin kerem kamil koç, bir sene oldu bak canın sıkıldıysa atlayıp gelelim, buralar iyice mala bağladı. canım deniz atı… UP XIV’ün şidetini artırarak yayımlamaya devam edeceği ve aynı zamanda kırmızı çizgilerinden  isimlerden birisi de şüphesiz Greil Marcus… Ruj Lekesi’nin uslanmaz mimarı, Roling Stone için kaleme aldığı the Clash  Give ‘Em Enough Rope albüm kritiğiyle aramızda. İnsanların sinema ve şidet algısını manipüle etmek için kurulan Haribo Extreme Culture’dan Beril Köroğlu ve Anıl Koç, Blind Dead serisinin çok farklı bir okumasını tarihin karanlık vizyonuyla birlikte bizlere aktaracaklar. Şir araştırmacılığının indiana jones’u kerim atay, bu ay da ocean vuong çevirisiyle UP XIV’te. Rafet arslan punk’ın başlangıcına inerek bu sefer işi çok farklı bir yerden, Eduardo Paolozi’nin deforme-pop çalışmalarının yer aldığı “BUNK!” seçkisinden yola çıkarak ele alıyor. Splater house: çizgi roman ve ilüstrasyon evrenine iğrenç bir yolculuk! erman akçay bu ay enzo garza ile godzila, robert crumb, b-filmleri ve daha niceleri üzerine laflıyor. Sevgili dergi emekçimiz seda garzanlı’nın katkılarıyla hanes meyer dosyasının bu ay ne yazık ki sonuna geliyoruz… tabi şimdilik… Camus “saçma”larsa ortaya nasıl bir şey çıkar? kadir kayserilioğlu tam da bunun için alternatif bir okuma rehberi hazırladı. Kötü kedi şerafetin’in filmi çıkalı neredeyse 2 ay oldu ama kendisi 96 yılından beri hayatımızda olduğu için biz onu şereflendirmeye her fırsata devam edeceğiz: Anima İstanbul emekçilerinden ve filmin yardımcı yönetmeni Burcu Baki ile baya bir şey hakında konuştuk. Bauhaus’un cinsiyetçilik makinesini parçalayan kadınlara kulak verin: Gertrud Arndt, Lou Scheper-Berkenkamp ve Catherine Ince! Emre varışlı devrimci bir eylemdir. kamus-i türki ikinci kısmıyla lala paşa yayınlarından önce UP XIV’te. Çağın ve endüstrinin en tehlikeli kapak konusu kraftwerk, laibach ve ramstein üzerinden nazi estetiğinin yeniden üretimi ve yeni popüler provokasyon biçimlerinin nasıl yaratıldığına farklı bir kritikle yer veriyoruz. dinlediğiniz grupların tehlikelerini yeniden kavrayın ve onlara daha sıkı sarılın. Metal ve disco kolektifi karacamış bakın neler diyor: ege sorkun’un kaleminden bily brag ve işçilerin makinelere kaptırdıkları ezgilerin perde arkası. ayrıca eren mezarcı’nın Netherlands Deathfest’teki kan donduran konser (ya da tuvalet) izlenimleri. başka soru? Sinan yılmaz, çocuk parklarındaki ölüm nedenlerini tartışıyor bu ay…  “Çamaşırları kaçta sıktırıyoruz?” e.e  UP XIV city lights resmi basın sponsorudur.  Bir mayıs!