Yazar : Siren Yayınları
Yengeç Dönencesi - Henry Miler Henry Miler yılarca yasaklı kalmasına rağmen bugün çağdaş edebiyatın en önemli başyapıtlarından biri sayılan Yengeç Dönencesi ile karşınızda. “O günden bu yana her kaçığın Pariste er ya da geç keşfetiği bir şeyi keşfetim cehenem azabı çekecek olanlar kendilerine uygun cehenemi ısmarlayamıyordu. ” Akıntıya kapılmış dümensiz bir gemi. Anahtarı olmayan bir delik. Haz hüzün hezeyan. Zamanın çarkında medeniyetin kokuşmuş sularında sürüklenen çivisi çıkmış bir dünya burası. Birileri tüler kadifeler içindeyken diğerleri balçıklara gömülmüş debelenmekte. Zaman geçip gidiyor. Ne dün var ne yarın. Ve Henry Miler çorak topraklar üzerinde yeraltı baharlarının peşinde. “Zaman zaman patlayan bizi yaralayan ve içimizi dağlayan bizden iniltiler gözyaşları ve bedualar koparan sayfalar okuyorsak bilin ki bunlar sırtı duvara dayalı tek savunması sözcükler olan biri tarafından yazılmıştır sözcükler dünyanın yalancı ve ezici ağırlığından yüreksizlerin kişilik mucizesini çökertmek için yaratığı işkence aletleri ve çarklardan her zaman daha güçlüdür. ” Bir soru sormak istiyorum önce. Testere metin, diye bir şey var mıdır edebiyata? Öyle roman, hikâye, şir diye tür ayrımı yapmadan, Beat, Gerçeküstü vb. akımlara bağlamadan saf metin üzerinden soruyorum bunu. Her paragrafını, cümlesini okuduğunuzda “hatır hatır” ileri giden, bir diğer paragrafa geçtiğinizde “hatır hatır” geri gelen. Bu ileri geri gidişlerde yerinde sayıyor gibi görünüp inebileceği kadar derinlere inen bir testere metin! Yengeç Dönencesi’ni başka türlü anlatmaya imkân yok sanırım. Muhamed Ali’nin dövüşmesi gibi yazıyor Henry Miler Yengeç Dönencesi’nde. Kelebek gibi uçuşuyor Paris sokaklarında, arı gibi sokuyor otel odalarında. Fahişelerin sapına kadar fahişe olduğu, aylakların gerçekten aylak olduğu insanları anlatıyor. Öyle macera olsun diye “yola” çıkan Püriten Amerikalıları, en asabi bohemleri tekme tokat dövebilecek kahramanlar bunlar. Harbi adamlar, afili fahişeler bunlar. Birbirlerine çok sıkı bağlı oldukları kadar, ilk fırsata paketleyip memleketine gönderecek tipler. Tekinsizler. Vaktinde neden yasaklandığını tahmin edebiliyor insan! Birilerini ürkütmüştür bu kitap, ürkütecektir de! Henry Miler’in Yengeç Dönencesi bağıran değil, sürekli ekolanan bir sese sahip. Testere etkisi biraz da buradan geliyor. Avi Pardo’nun etkileyici çevirisiyle, okumak boynunuzun borcu. Çağlayan ÇevikBir Paragraf.
Yengeç Dönencesi - Henry Miller
Kitap başlığı |
Boyut |
bağlantı |
---|---|---|
Yengeç Dönencesi - Henry Miller okumak itibaren EasyFiles |
4.4 mb. | indir kitap |
Yengeç Dönencesi - Henry Miller indir itibaren OpenShare |
5.8 mb. | indir Bedava |
Yengeç Dönencesi - Henry Miller indir itibaren WeUpload |
4.3 mb. | okumak kitap |
Yengeç Dönencesi - Henry Miller indir itibaren LiquidFile |
5.3 mb. | indir |
Kitap başlığı |
Boyut |
bağlantı |
---|---|---|
Yengeç Dönencesi - Henry Miller okumak içinde djvu |
4.2 mb. | indir DjVu |
Yengeç Dönencesi - Henry Miller indir içinde pdf |
3.6 mb. | indir pdf |
Yengeç Dönencesi - Henry Miller indir içinde odf |
5.3 mb. | indir ODF |
Yengeç Dönencesi - Henry Miller indir içinde epub |
5.2 mb. | indir ePub |
Yazar: Siren Yayınları
Marousi'Nin Devi-Henry Miler Marousi’nin Devi - Henry Miler Yengeç Dönencesi ve Oğlak Dönencesi gibi klasiklere imza atmış dev bir yazardan, bir yaşam ve insanlık manifestosu: Marousi’nin Devi. Yirmi yıl boyunca tatil yapmadıkt...
Yazar: Siren Yayınları
2017 PULITZER ÖDÜLÜ / 2017 ARTHUR C. CLARKE ÖDÜLÜ /2016 AMERİKAN ULUSAL KİTAP ÖDÜLÜ Amerikan edebiyatının en yeni yıldızı Colson Whitehead’den, yayımlanır yayımlanmaz çağdaş klasikler arasında anılan cesur ve sarsıcı bir roman:...
Yazar: Siren Yayınları
Marousi'Nin Devi-Henry Miler Marousi’nin Devi - Henry Miler Yengeç Dönencesi ve Oğlak Dönencesi gibi klasiklere imza atmış dev bir yazardan, bir yaşam ve insanlık manifestosu: Marousi’nin Devi. Yirmi yıl boyunca tatil yapmadıkt...
Yazar: Siren Yayınları
Yolda - Jack Kerouac Yolda - Jack Kerouac Amerikan edebiyatının devi Jack Kerouac’tan, Beat Kuşağı destanını yazan kitap: Yolda. Kafaları dumanlıydı, hayatın silesini yemişlerdi belki, iflah olmaz hayalperestlerdi. Yaşam yazıla...